BUGÜN DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ
Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) tarafından 1961 yılında ilan edilen “27 Mart Dünya Tiyatro Günü” pek çok ülkede ulusal ve uluslararası bildirilerle ücretsiz oyunlar ve çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Sahne sanatlarının dünya çapında bilgi ve uygulama alışverişini arttırmak, sanatsal yaratıcılığın ve üretimin gerekliliği konusunda toplumsal bilinci uyandırmak ile barış ve dostluğun sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen günün Uluslararası Bildirisi, dünya çapında başarı kazanmış bir tiyatro oyuncusu, yönetmen veya yazar tarafından kaleme alınıyor.
Yirmiden fazla dile çevrilen ve pek çok gazete, televizyon ve radyo aracılığıyla dünyanın her köşesine duyurulan Uluslararası Bildiri tiyatro oyunlarından önce okunuyor.
Uluslararası Bildiri ilk 1962 yılında Jean Cocteau tarafından yazılırken, Türkiye’de de ilk ulusal bildiri Muhsin Ertuğrul’un kaleminden çıktı.
ULUSLARARASI BİLDİRİ
Dünya Tiyatro Günü Uluslararası Bildirisi, bu yıl Kanadalı oyun yazarı, oyuncu ve sinema yönetmeni Robert Lepage’nin elinden çıktı.
Bildiride, tiyatronun kökenine dair birçok hipotez olduğunu belirten Lepage, şunları kaydetti:
“Ama benim bulduğum, masal formundan alınmış ve en düşünce-kışkırtıcı olanıydı: Bir gece, şafak vakti, bir grup insan taş ocağında ısınmak ve hikayeler anlatmak için ateşin etrafında toplanmış. Birdenbire içlerinden birinin aklına bir fikir gelmiş. Ayağa kalkmış ve kendi gölgesini kullanarak bir hikaye canlandırmaya başlamış. Taş ocağının duvarlarında ateşten gelen ışığı kullanarak gerçeğinden daha büyük karakterler yapmış. Şaşkınlıkla bakan diğerleri her yaptığını anlıyorlarmış. Güçlü ile zayıfı, can sıkıcı ile canı sıkılmışı, Tanrı’yı ve ölümlüyü...
Bugünlerde şenlik ateşinin yerini projektörün ışığı, taş ocağındaki duvarın yerini de tüm mekanizmasıyla birlikte sahne almış durumda. Tüm bu kurallara ve geleneğe dikkatlice uyan titiz insanlar olarak, bu hikaye bize tiyatronun başlangıcındaki teknolojiyi ve onu bir tehdit aracı olarak değil, birleştirici bir unsur olduğunu anlamamız gerektiğini hatırlatıyor.”
Tiyatro sanatının hayatta kalmasının onun kapasitesine, yeni araç ve dillerle kendini sürekli yeniden keşfetmesine bağlı olduğunu dile getiren Lepage, bildirisinde, “Tiyatro kendi çağının büyük olaylarına tanıklık etmeyi ne şekilde sürdürebilir ve insanlar arasındaki anlayışı ve açıklık ruhunu nasıl yaygınlaştırabilir? Hoşgörüsüzlük, dışlanma ve her türlü füzyona ve kaynaşmaya direnen ırkçılık sorunlarına karşı, kendi pratiklerinde çözümler önererek nasıl kendini onurlandırabilir? Tüm karmaşıklığıyla birlikte dünyayı anlatmak için sanatçı, yeni biçimler ve fikirler ileri sürmek ve bu kalıcı ışık-gölge oyununda insanlığın siluetini çekip çıkarma yeteneğine haiz olan izleyiciye güvenmek zorundadır. Ateşle oynadığımız, risk aldığımız doğrudur. Ama aynı zamanda bir şansı da yakalamış oluruz: Yanabiliriz. Ama aynı zamanda şaşırtabilir ve aydınlatabiliriz” ifadelerine de yer verdi.
Ayrıca, 43 yıldır faaliyet gösteren Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği (ASSITEJ) de yönetmen Kim Woo Ok’un kaleminden çıkan bir bildiri yayımladı.
Küreselleşmenin önemine değinilen bildiride, “Tiyatro hareketini şu anki durumundan başka bir noktaya taşıyabilmek için, çocuk ve gençlik tiyatrosuna ilişkin deneyimlerin dünyanın farklı ulusları ve bölgeleri arasında daha aktif bir biçimde değiş tokuş edilmesi gerektiği” belirtildi.
“OYUN DAİMA BAŞLAR”
“Ulusal Bildiri”yi bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni, yazar, şair ve yönetmen Orhan Alkaya kaleme aldı.
Alkaya, hazırladığı bildiride, tiyatro sanatının, hayatı sıkıcı ve ısrarcı bir düzenekten korurken, yaratıcı insandan beslendiğini kaydetti. Tiyatronun ümitsizliğin reddi olduğunu vurgulayan Alkaya, bildirisinde “Çünkü oyun daima başlar. Şimdi ve burada, yeniden, oyun başlamak üzere. Başlayalım öyleyse; hayatın gözden geçirilmiş yeni yorumlarına her zaman ihtiyacımız oldu. Bu ihtiyaç olmasaydı tiyatro ne işe yarardı ki?” diye yazdı.
DT’DEN ÜCRETSİZ TEMSİLLER
Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürlüğü de Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla 27 Mart 2008 Perşembe günü 26 oyunu ücretsiz sahneleyecek.
DT’nin 12 bölgedeki 23 sahnesinde, sürekli turne sahnesi Gaziantep ile Alanya, Muğla ve Ürgüp’teki turne sahnelerinde, oyunlar ücretsiz olarak seyirciyle buluşacak. Ücretsiz izlenebilecek oyunlar ve sahneleri şöyle:
Ankara Devlet Tiyatrosu:
Küçük Tiyatro’da “Şahane Düğün”, Şinasi Sahnesi’nde “Zorunlu Hedefler”, Akün Sahnesi’nde “Giordano Bruno”, Altındağ Tiyatrosu’nda “Bir Mahalle Ki”, İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nde “Kurban”, Oda Tiyatrosu’nda “Japon Kuklası”, Çayyolu Tiyatrosu’nda “Kanlı Nigar”.
İstanbul Devlet Tiyatrosu:
AKM Oda Tiyatrosu’nda “Savaş 2. Perdede Çıkacak”, AKM Aziz Nesin Sahnesi’nde “Ben Ruhi Bey Nasılım”, Şişli Cevahir Sahnesi’nde “Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü”, Beykoz Feridun Karakaya Sahnesi’nde “Misafir”.
İzmir Devlet Tiyatrosu:
Konak Sahnesi’nde “Kafes”, Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi’nde “Dona Agata’nın Kaçırılışı”.
Bursa Devlet Tiyatrosu:
AVP Sahnesi’nde “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”, Oda Tiyatrosu’nda “Bir Picasso Lütfen”.
Adana Devlet Tiyatrosu:
10. Devlet Tiyatroları-Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali.
Trabzon Devlet Tiyatrosu:
Atapark Haluk Ongan Sahnesi’nde “Düğün Ya Da Davul”
Diyarbakır Devlet Tiyatrosu:
Orhan Asena Sahnesi’nde “Papa’nın Kaçırıldığı Gün”.
Antalya Devlet Tiyatrosu:
DT Sahnesi’nde “Titanik Orkestrası”.
Erzurum Devlet Tiyatrosu:
DT Sahnesi’nde “Tehlikeli Saplantı”.
Konya Devlet Tiyatrosu:
DT Sahnesi’nde “Resimli Osmanlı Tarihi”.
Sivas Devlet Tiyatrosu:
DT Sahnesi’nde “72. Koğuş”.
Van Devlet Tiyatrosu:
Kültür Merkezi Sahnesi’nde “Kırkından Sonra”.
Gaziantep Devlet Tiyatrosu Turne Sahnesi:
Onat Kutlar Sahnesi’nde “Hastalık Hastası”.
Alanya:
Antalya Devlet Tiyatrosu yapımı “Ehliyet Senin Neyine Dön Şinasi Evine”.
Muğla:
İzmir Devlet Tiyatrosu yapımı “Teyzesi”.
Ürgüp:
Konya Devlet Tiyatrosu yapımı “Pusuda Öç”.
Sanatseverler, ücretsiz biletlerini Devlet Tiyatroları gişelerinden ya da ilgili müdürlüklerden temin edebilecekler.